ATATÜRK VE MÜZİK DEVRİMİ
- bilgeliderataturk6
- 13 Eyl 2020
- 2 dakikada okunur
MÜZİK NEDİR ?
Müzik, hayatımızda sık sık kullandığımız ve sürekli karşımıza çıkan bir kelimedir. Sözlükteki karşılığına bakacak olursak “ Birtakım duygu ve düşünceleri belli kurallar çerçevesinde uyumlu seslerle anlatma sanatı“ olarak müziğin tanımını görürüz ama hayatımızdaki anlamı bundan çok çok daha büyüktür. Müzik hayatımızın bir parçasıdır. Müziğin hayatımızdaki yeri hiçbir zaman küçümsenemez. Söylemek istediğimiz ama söyleyemediğimiz, içimizde kalan her şeyi müzik sayesinde söyleriz. Duygularımızı ifade etmek için de müziği kullanırız. Müzik hayata bakış açımızın değişmesini sağlar. Araştırmalara göre müziğin hafızayı geliştirdiği ve konsantrasyonu arttırdığı da söylenmektedir. Daha saymakla bitiremeyeceğimiz çok fazla yararı vardır. Kısacası Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.

ATATÜRK VE MÜZİK
Mustafa Kemal Atatürk sanata ve sanatçıya çok önem vermiştir. Sanat dallarının içinde en çok üzerinde durduklarından biri de müziktir. Atatürk düşüncesini şu şekilde dile getirmiştir : “Hayatta musiki lazım mıdır? Hayatta musiki lazım değildir; Çünkü hayat musikidir. Musiki ile alakası olmayan mahlukat insan değildir. Eğer mevzuubahis olan hayat, insan hayatı ise musiki behemehal vardır. Musikisiz hayat, zaten mevcut olamaz. Musiki hayatın neşesi, ruhu, süruru ve her şeyidir.”

Atatürk’ün cumhuriyeti kurarken gerçekleştirmek istediği en önemli devrimlerin başında müzik devrimi gelmektedir .Atatürk, böylesi zor bir devrimin neden yapılması gerektiğini ve nasıl yapılması gerektiğini ise, 1 Kasım 1934 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisini açış konuşmasında anlatır:
"Bir ulusun değişikliğinde ölçü, müzikte değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir. Bugün evrene dinletmeye yeltenilen müzik, bizim değildir. Onun için yüz ağartıcı değerde olmaktan çok uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Ulusal, ince duyguları, düşünceleri anlatan ezgileri toplamak, onları bir an önce son müzik kurallarına göre işlemek gerekir. Türk müziği, ancak bu yolla yükselebilir, evrensel müzikte yerini alabilir."
Atatürk bu devrimin öneminden şöyle söz etmektedir: "Bir millet çok şeyde devrim yapabilir ve bunların hepsinde de başarılı olabilir, fakat musiki devrimidir ki milletin yüksek gelişiminin işaretidir.” (2)
Atatürk Osmanlı zamanında kullanılan müzik aletlerini iyileştirilmesini sağlamış ve yeni müzik kurumları açmıştır.
ATATÜRK'ÜN AÇTIĞI MÜZİK KURUMLARI
Ankara'da "Musiki Muallim Mekteb"i kuruldu. (1924)
Mızıka-i Hümayun" Ankara'ya taşınarak "Riyaset-i Musiki Heyeti" adını aldı. (1924)
İstanbul Belediye Konsertuvarı kuruldu. (1926)
Ankara Devlet Konservatuvarı kuruldu. (1936)
Gazi Terbiye Enstitüsü Müzik Bölümü kuruldu. (1937)
Ankara'da Askeri Müzik Okulu öğretime açıldı. (1938)
ATATÜRK'ÜN DANS VE MÜZİK TUTKUSU
Atatürk müzik dinlemeyi ve dans etmeyi çok severdi, balolara ve dans toplantılarına katılırdı. Atatürk, polka, mazurka, kadril ve vals gibi salon danslarını çok genç yaşlarda öğrenmişti.

Atatürk, zeybek oyunlarının kreasyonları üzerinde çalışarak, bir salon zeybek oyunu meydana getiren Selim Sırrı Tarcan'ın çalışmalarını da takdirle karşılamış, şu sözleri söylemiştir:
"Selim Sırrı bey zeybek oyunlarına medeni bir şekil vermiştir. Bu eser hepimiz tarafından kabul edilerek, milli ve sosyal hayatımızda yer tutacak kadar tekemmül etmiş ve bedii bir şekil almıştır. Artık Avrupalılara "Bizim de mükemmel raksımız var, diyebiliriz ve bu oyunu salonlarımızda müsamerelerimizde oynayabiliriz. Zeybek dansı her sosyal salonda, kadınla beraber oynanabilir ve oynanılmalıdır."(3)

ATATÜRK'ÜN EN SEVDİĞİ MÜZİKLERDEN BAZILARI
Comments